Tugay Toksöz. Badem bıyıklı, kızların hayallerini süsleyen bir adamdı. Zirveyi de gördü dibi de. Arkadaşlarına yardım eden, onlara yıllarca bakan ancak en zor günlerinde can dostlarım dediği insanlar yanında değildi. Devlet memuruyken 1964 yılında Ses Dergisi’nin açtığı Artist Yarışması’nda ikinci olan Tugay Toksöz, Kartal Tibet ve Selda Alkor’un birlikte rol aldığı Senede Bir Gün filmiyle sinemaya geçiş yapar. Başlarda yardımcı rollerde oynayan Toksöz, düzene isyan eden, ağaya başkaldıran, yiğit, efe rollerinde çok başarılı oldu. Artık yardımcı roller yerine baş rollerde oynamaya başladı. Şansı açılmıştı bir kere. En çok para kazanan sanatçıların başında geliyordu. Öyle ki o dönemlerde yıldız oyuncu diyebileceğimiz isimlerin evleri dahi yokken kendisinin villası vardı. Villasında hizmetçiler, aşçılar… Lüks ve şaşaalı bir hayatı vardı. İyi para kazanıyordu Toksöz. Ancak kazandığı paraları gelecek için yatırım yapmak yerine dost dediğim insanlarla beraber yeyip içiyordu. Su gibi para geliyor ancak bir o kadarda gidiyordu.
Yapımların kapma yarışına girdiği Toksöz, karısının kıskançlık krizlerinden sonra ayrılır. Boşandığı karısına ve çocuğuna yıllarca baktı. Eşinden ayrıldıktan sonra alkolü daha çok kullanmaya başlayan Toksöz’ün birçok sevgilisi oldu. Fatma Girik’le birlikte rol alacağı film için Adana’ya giderler. Bir çiftlikte çekimi yapılan filmin çekim arasında çiftliğin sahibi olan ve Adana’nın en zenginlerinden olan çiftlik sahibi Tugay’a hayatının teklifini yapar. Adam ‘Bak delikanlı. Bekarmışsın. Benim de bir tek kızım var. Başka evladım yok. Gel seni kızımla evlendireyim. Fabrikamın ve çiftliğimin başına geç. Yine film çevirecek mişsin çevir’’ dedi. Aslında bu teklif Toksöz’ün çok hoşuna gitti ve kabul etmeyi de düşünüyordu. Ancak Fatma Girik ‘’ Bırak Tugay. Sen buralarda duramazsın. Kızı da yakma’’ deyince zengin adamın teklifini ret eder. Yıllar sonra Toksöz, bu teklifi kabul etmediği için çok pişman olduğunu itiraf eder.
Toksöz, Karaköy vapuruyla karşıya geçerken İran uyruklu bir kadınla tanışır. Yakınlaşan ikili beraber yaşamaya başlarlar. İranlı kadının tüm masraflarını karşılamaya başlar. Hatta kadının çocuklarını kolejlerde okutur. Kadın bir gün kocasını görmek için İran’a gideceğini söyler. Toksöz, kadının bu sözlerine çok şaşırır. Çünkü kadının evli olduğunu bilmiyordu. Bir süre sonra Tugay’ın yanına tekrar gelen kadın kocasının öldüğünü söyler ve Tugay’a tekrar sığınır. Tugay artık kadından hem şüphelenmeye hem de korkmaya başlamıştı. Kadının kocasını öldürdüğünü düşünüyordu. Geceleri hep ‘’Beni de öldürecek mi acaba’’ korkusuyla tedirgin bir şekilde yatardı yatağında.
Tugay’ın sinema hayatı tüm hızıyla devam ediyordu. Art arda film teklifleri gelmeye devam ediyordu. 2 yılda 30 filmde oynuyordu neredeyse. Ancak kendisi gibi bir oyuncu olan arkadaşı, Toksöz’ün asker kaçağı olduğunu ihbar etmişti. Toksöz, en verimli çağında paranın su gibi aktığı dönemde askere gitti. Tüm parasını İranlı kadın yiyordu. Paralar yavaş yavaş suyunu çekmeye başladı. Vatani görevini tamamladıktan sonra Beyoğlu’na gitmiş ancak düne kadar peşinden koşan film yapımcıları Toksöz’ün yüzüne bakmıyorlardı. Sanki düne kadar yıldız oyuncumuz dediği, çılgın paralar teklif ettiği adam o değildi. Tugay’ın yokluğunda yapımcılar Artist Yarışmalarını kazanan yeni yüzleri kadrolarına dahil etmişlerdi. Tugay Toksöz unutulmuştu artık.
70’li yıllarda Yeşilçam’da buhran dönemi başlamıştı. Ekonomik kriz nedeniyle çoğu yapımcı iş yapamaz hale gelmiş hatta kapısına kilit vuranlar dahi olmuştu. Arz azalmış talep çoğalmıştı. Seks filmleri furyasının ön planda olduğu bu dönemde bazı sanatçılar ekonomik kiraz yüzünden bu filmlerde oynamak zorunda kalmış, bazı yıldız isimlerde ya ülkeyi terk etmişler ya da kabuğuna çekilmişlerdi. Film teklifleri alamayan ve tek geçim kaynağı olan sinemadan gelen paralar kesilince Toksöz’de ekonomik buhran içine düşer. Villasını satar. Yıllarca parasını yediği İranlı kadın da Tugay Toksöz’ü terk eder. Tugay Toksöz, iş bulamayan çoğu oyuncu gibi şarkıcılık yapmaya karar verir ve sahneye çıkar. Evini satan ve evsiz kalan Toksöz, annesine sığınır. Senaryo seçen, her filmde oynamayan Toksöz, para için senaryo ayrımı yapmadan gelen her teklifi kabul etmeye başladı. Öyle ki bir zamanların başrol oyuncusu olan ve yapımcıların peşinden koştuğu adam dördüncü, beşinci rollerde bile oynamaya başladı. Toksöz, seks filmlerinde de oynamaya başlar. 40’a yakın seks filminde rol aldı. Hatta benim bildiğim seks filminden daha ileriye götürebileceğim porno filme yakın bir filmde de yer aldı.
Gaziantep’te çekimi yapılacak Eşkıya filmi için Gaziantep’e giden Toksöz’ün peşini talihsizlikler bırakmaz. Filmde at sahnesi çekilirken Toksöz, attan düşer ve bacağını iki yerden kırar. Tedavi için İstanbul’a gelen Toksöz’ün parası kalmadığı için tedavisi bir ara yapılmaz. SESAM tarafından sigortası yapılan sanatçının tedavisine başlanır. Dedik ya talihsizlikler peş peşe gelmeye başladı diye. Bu seferde bacaklara yapılan alçılar yanlış yapılır ve kemikler yanlış kaynar. Ünlü sanatçı artık yürüyemez. Ameliyat üstüne ameliyatlar ve iki bacağına da platin takılır. Yatağa mahkum olur bir şekilde artık. Yaşadığı travma Toksöz’ü alkole daha da yaklaştırır ve hastanede kendisine gelen ziyaretçilerden veya diğer hastaların ziyaretçilerinden içki getirmelerini ister. Can dostum dediği, parasının çok olduğu zaman kendisini sülük gibi emen o arkadaşları ziyaretine bile gelmemişti. Hatta sanatçı, arkadaşlarının bu vefasızlığından yakınarak ‘’Yahu. Perran Kutman diye tanımadığım biri ziyaretime geldi. Tanıdıklarım değil de tanımadıklarım ziyaretime geliyor’’ demiştir. Alkolik olan Toksöz, içki bulamadığı zamanlar kolonya içmeye kadar işi götürmüştü.
Yaralı ve yorgun vücudu daha fazla dayanamaz ve usta oyuncu daha genç yaş diyebileceğimiz 51 yaşında vefat etti. Ne yazık ki vefasızlık cenaze namazında da görüldü. Bir zamanlar yedikleri içtikleri bir olan arkadaşları hatta biricik kızı bile cenazeye gelmemişti. Türk seyircisi olarak badem bıyıklı bu oyuncuyu asla unutmayacaktır. Işıklar içinde uyusun.
Yaralanılan Kaynaklar
Yusuf Ekşi röportajı
Üçüncü Adam
Hulusi Yağcı (ahsuyesilcam.com@gmail.com)
