Yeşilçam’ın Sherlock Holmes Filmi: Şah Mat

Yazar: Administrator Tarih: 2 Mart 2020 Kategori: Bir Film Hakkında
Yeşilçam’ın Sherlock Holmes Filmi: Şah Mat
Paylaş:

Yeşilçam’ın Sherlock Holmes Filmi Şah Mat

Türk sinemasının adı az duyulmuş ama en iyi polisiye filmlerinin başını çeken Şah Mat. Sherlock Holmes gibi zeki bir komiser olan Galip Sandalcı ve karşısında bir o kadar zeki rakibi Ferhat Dağlı. Tavşan kaç tilki tut hikayesinin yaşandığı film ilginç senaryosu ve Komiser Galip ile Ferhat’ın sürekli birbirlerine gol atmasıyla devam eder. Hatanın götüremediği senaryo sonunda kazanan Sherlock Holmes Galip olur.

Filmin senaryosu Faruk Peker’e ait

Yılmaz Atadeniz’in yönettiği Faruk Peker‘in senaryosunu yazdığı filmde Faruk Peker, Salih Kırmızı, Şehnaz Dilan, Arzu Aydın, Gökhan Mete ve Selçuk Dinçer rol alıyor. Satranç tutkunu Ferhat (Faruk Peker ), Nedim’le (Salih Kırmızı) aynı evi paylaşan bekar arkadaşlardır. Ferhat, yakışıklığı kadar konulara bakış açısı, aceleci olmayan yapısı, sağlıklı kararlar alırken sık eleyip ince dokuyup düşünen ve satranç oynayıp en doğru kararları alan biridir. Nedim ise direksiyonu Ferhat’a vermiş ”O en iyisini düşünür, benim yerime de düşünür, benim düşünmeme gerek yok”diyen Ferhat’ın gölgesinde yaşayan asalak bir tiptir.

Satrancı kaybeden kızları ayarlayacak

Hafta sonu yaklaşmıştı. Ferhat, hafta sonu Nedim’in üvey babasına ait yazlıkta kayalıkların yakınında ateş yakıp bira içmek ve dalgaların sesini dinlemek istiyordu. Yazlığa giderken ateşli bir gece geçirmek içinde kız arkadaşını yanında götürmek istiyordu. Ancak kız arkadaş edinme açısından Nedim kadar becerikli değildi. Nedim’in telefon ajandasında adını bile hatırlayamadığı ancak ajandaya bakarak hatırladığı kızların numaraları vardır. Çok çabuk parlayan ve düşünmeden anında karar veren bir yapısı vardı. Ferhat, yakın arkadaşının bu özelliğini bildiği için sinsi bir plan kurar aklında. Nedim’e satranç konusunda acemi olduğunu, oyunu bilmediğini ve kendisinden özel dersler almasını söyleyecek Nedim’de bu tuzağa hemen atlayıp Ferhat’ın santranç oyun teklifini kabul edecekti. Öyle de oldu. Ortada bir iddia vardı. Satrancı kim kaybederse yazlığa götürülecek kızları o ayarlayacaktı. Sonuç şaşırtmadı ve Ferhat oyunu kazanır.

Şehaz Dilan, sevgilisi tarafından terk edilmiş bir kadın rolünde

Sevda ( Şehnaz Dilan ), iş adamı sevgilisinin ihanetine uğramış, üzüntüsünden kendini eve hapseden, teselliyi içkide arayan bir kızdır. Üstüne üstelik sevgilisinden hamile kalmıştır. Hayatın yükü artık ona ağır gelip bu kirli dünyadan kurtulmak için intihar etmeye karar vermiştir. Aynada kendine uzun uzun baktı. Biraz sonra ayrılacağı kirli dünyadan gitmeden önce Allah’tan günahlarını affetmesi için dua etti. Bir avuç ilacı tam ağzına atacakken telefon çalar. Ayrıldığı sevgilisinin pişman olup aradığı umuduyla avizeyi kaldırır. Arayan Nedim’di. Ona hafta sonu yazlığa gideceklerini ve kendisinin de gelmesini istiyordu. Belki de ayrılmayı kafasına taktığı bu dünyadan gitmeden önce son kez insanların kirli yüzünü görmek istemesi veya hafta sonu kaçamağının kendisine iyi geleceği düşüncesiyle teklifi kabul eder. Nedim, Sevda’yı Ferhat’a ayarlamış kendisi de esrarkeş, sürekli insülin iğnesi kullanan, panik yaptığı zaman şeker komasına giren Neşe’yi ayarlamıştır.

Hafta sonu kaçamağı kabusla biter

Neşeli bir hafta sonu için yola çıkılır. 1980’lerin meşhur şarkısı Lambada müziği eşliğiyle yemekler yenilir ve önceden planlandığı gibi kayalıklarda ateş yakılıp esrar partisi yapılır. Kafaları iyi olan Nedim ve Neşe hoş bir gece geçirmek için yazlığa dönerler. Ferhat ise durgun ve neşesiz olan Sevda’nın derdini dinlemek için ona sürekli sorular sorup onu rahatlatmak ister. Ancak Sevda sürekli bu dünyanın ve insanların ne kadar kirli olduğunu anlatır. Ferhat’tın klasik bir cevap olan ”Anlıyorum seni” diye başlayan cümlelerine daha fazla dayanamaz ve kendini kayalıklardan aşağıya atar.

Neden gerçeği söylemediler ki?

Ferhat, yaşadığı şoku daha atlatamadan koşarak yazlığa gider. O sırada Nedim ve Neşe sevişiyorlardır. Sevda’nın kayalıklardan atlayıp intihar ettiğini söyler. Başta Nedim ve Neşe, kızı denize Ferhat’ın attığından şüphelenirler. Ferhat tüm soğukkanlılığıyla arkadaşlarının daha fazla panik yapmalarına engel olur. Peki, şimdi ne yapacaklardı? Grubun akıl küpü Ferhat, yazlıkta bulunan eski bir daktiloyla kızın ağzından bir intihar mektubu yazacak ve Sevda’nın evine bırakacaklardı. Cesedi bulan polis kızın evini kontrol ettiğinde mektubu bulup vakanın intihar olduğunu düşünecek ve dosyayı kapatacaklardı. Filmi baştan sona kadar izleyen biri olarak senaryonun tek eksik kaldığı yer ve izleyicinin bana göre eleştireceği tek yer burada başlar. Çünkü gençlerin yaşanan intiharla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Polise haber verip yaşananları tek tek anlatmış olsalardı polis yapacağı tahkikat sonrası bu vakanın intihar olduğuna kanaat getirecek ve gençleri sorgularından sonra serbest bırakacaktı. Bu kadar maceraya girmelerine hiç gerek kalmayacaktı. Ferhat gibi zeki bir adamın bunu düşünememesi bana göre filmin tek kusurlu yanı oldu. Polisin gençler hakkında yapacağı tek yasal işlem esrar içmelerinde olacaktı.

Yerli Sherlock Holmes: Komiser Galip

Onlara göre plan tıkır tıkır işliyordu. Ancak unuttukları bir şey vardı. Ferhat’ın yazlık evine götürdüğü satranç takımının at taşı eksikti. Aceleyle çıktıkları yazlığa düşürmüşlerdi. Gece yazlıktan dönüşte de polis çevirmesine takılan gençlerden Neşe, küçük esrar paketini arabadan fırlatır. Polis şüphelenir ve karakola çekilirler. Neşe, şeker hastası olduğuna dair belgeyi polise gösterir ve yola insülin iğnesini attığını söyler. Gençler ilk geceyi kazasız belasız atlatırlar. Sevda’nın kıyıya vuran cesedi polis tarafından bulunur. Komiser Galip ve yardımcısı Serdar intihar eden kızın evini kontrole giderler. Ferhat’ın Sevda’nın adıyla intihar mektubunu bulur. Tabi daktiloyla yazıldığına göre evde bir daktilo vardır. Onu da bulurlar. Daktilonun yazım basımlarıyla ile kağıtta ki yazılar uyuşmaz. Bu da yetmezmiş gibi yılların kurdu olan Galip, intihar mektubunda ki parmak izlerinin silindiğinin farkına varır.

Akıl oyunları başlar

Galip, gençlerin polis ifadesini okur ve gece yazlıktan geldiklerini öğrenir. Sevda’nın cesedi de o yazlığa yakın bir yerde bulunur. Artık oklar gençlerin üzerine yönelmiştir. Galip ”Yazlığa dört kişi gidip üç kişi geri dönmüş olamaz mı?” diye sorar yardımcısına. Galip’in burnuna pis kokular gelmeye başlamıştı. Bu dakikadan sonra her iki tarafta kılıçlarını kuşanmıştı. Yanlış hamle yapan bu oyunu kaybedecek. İşte filmin bundan sonra ki bölümünde filmin iki kahramanı Galip ve Ferhat ilk kez karşı karşıya gelecekler. Galip, Ferhat’un evini ziyaret eder ve gençlere bir yem atar. Yeme göre intihar mektubunun yazıldığı daktilo Sevda’nın evinde ki daktiloyla uyuşmamaktadır.

Ferhat, kusursuz planlar yapan Michael Scofield gibi

Galip, attığı yemden sonra Ferhat’ın mutlaka bir hamle yapacağını adı gibi biliyordu. Ferhat, yazlığa gidip intihar mektubunu yazıldığı daktiloyu yok etmesi gerekiyordu. Ancak o da iyi biliyordu ki Galip onu mutlaka takip edecektir. Öyle bir satranç oynanıyordu ki oyuncular hamlelerini yaparken bir hatta iki hamle sonra başına gelebileceklerini bile hesaplayabiliyorlardı. İlk hamle Ferhat’tan gelecektir. Ferhat, Nedim ve Neşe otomobille evden çıkarlar. Komiserin kendilerini takip ettiklerini bildikleri için rollerini çok iyi oynuyorlar ve hiç bir şey olmamış gibi gülüp eğleniyorlardı. Aracın arka tarafına oturan Ferhat, aracın içine daha önce yerleştirdiği mankeni kendi oturduğu yerleştirip kendisi araçtan iner. Galip, kendisine düzenlenen oyundan haberi olmayıp Ferhat’ın arabadan indiğini fark edemez. Ferhat, başka bir arabayla yazlığa gider ve daktiloyu yok eder. Ferhat, arkadaşlarıyla buluşacağı gece kulübe gitmiştir bile. Aracı takip eden Galip, araçtan Nedim ve Neşe’nin indiğini görünce dünyası yıkılır. Çünkü arabaya üç kişi binmişlerdi. Salih ”Ne oluyor komiserim. Arabadan iki kişi indi” dedi. Galip ”Korktuğum başıma geldi” der. Ferhat, ilk golü atan oyuncu olmuştur. Yılların kurdu Galip’i alt etmeyi başarmıştı.

Karşılıklı hamleler

Ancak Galip komiserden beraber golünün gelmesi çok uzun sürmez. Komiser, Ferhat’ın o arabadan bir şekilde indiğini ve buraya başka bir arabayla geldiğine emindir. Ama hangi araba? Bu bilmeceyi de hala motoru sıcak olan bir araba çözecektir. Arabayı bulması uzun sürmez. Asıl soru şu. Bu araba kimin? Ferhat’a ”Motoru hala sıcak olan araba senin mi?” dese alacağı cevabı çok iyi biliyordu. Bu yüzden parlak fikirle Ferhat’ı arabanın başına getirmeyi başarır. Galip garsonlara haber salarak dışarıda ki siyah bir arabanın kaza yaptığı haberini içeriye salar. Ferhat dışarıya çıktığında bunun Galip’in bir oyunun olduğunu anlar. Skor 1-1 olmuştur.

Galip, rakibinin üstüne gitmeye devam eder. Sırada gençlerin hafta sonu kaçamak yaptığı yazlık ev vardır. Galip ve yardımcısı yazlıkta inceleme yapmak için yola çıkarlar. Ancak bilmediği bir şey vardır. Bu seferde Ferhat komiseri takip etmektedir. Ferhat, uzaktan dürbünle komiserin esrar sarmalarını bulduğunu görür. Yine yazlık evin önünde ki lastik izlerinin fotoğrafını çektiğini de görür. Faruk ”Öyle olsun ihtiyar tilki. Şansım yaver giderse bu oyunun ben kazanacağım” deyip arabasına binip gider. Ancak göremediği bir şey vardır. İhtiyar tilki Galip, satrançta ki at taşını bulur. Yüzünde bir gülümsemeyle ”Şimdi oldu işte” der. Galip, bulmacanın en önemli parçasını bulmuştu. Artık bulmacayı da çözmüştür. Sıra bu parçaları yerine koymak kalmıştı.

Galip buluyor Ferhat yok ediyor

Galip, bulmacanın parçalarını birleştirmeye çalışırken Ferhat’ta bulmacanın parçalarını yok etmeye başlamıştı bile. Önce yazlığa gittiklerinde giydikleri ayakkabıları yok eder. Otomobilin lastiklerini değiştirir ve eski lastikleri imha eder. Ferhat ikinci golü atmıştı. Yediği golü kabullenemeyen komiser gençlerin evine gider. Gençlerin, komiseri aptal yerine koyması ihtiyar tilkiyi çok kızdırır. Galip” Bakın gençler. Sizin yaşınız kadar benim bu meslekte çalışmışlığım var. Beni aptal yerine koyarsanız çok kızarım size. Çünkü ben size aptal muamelesi yapmıyorum. Her ne olursa olsun beyler birbirimize karşı daha saygılı davranalım” diye çıkışır ve satranç tahtasının önüne oturur. Eksik atın yerine konulan çakma at taşının takımı bozduğunu söyleyerek yazlık evde bulduğu taşı çıkartıp çakma at taşın yerine orijinalini koyar. Galip, yediği gole hemen cevap vermiştir. Skor 2-2

En zayıf halka: Neşe

Galip, son hamlesine grubun en zayıf halkası olan Neşe’yle başlayacaktır. Haklıydı da. Neşe ise çoktan yelkenleri indirmiştir.  Neşe, yaşananlara daha fazla dayanamaz ve isyan bayrağını açar. Neşe ”Bana kimse sakin ol demesin.Vakit varken teslim olalım. Yoksa hapislerde çürüyeceğiz. Ben 20 yaşındayım. Gencim. O aptal kadının bunalımı, sizin komiserle olan megaloman oyunlarınız yüzünden hapislerde çürümek istemiyorum. Komisere her şeyi anlatacağım. Her şeyi…” Ferhat ve Nedim bir karar vermek zorundadırlar. Ya Neşe’nin her şeyi itiraf etmesini izleyecekler ya da…

Tahmin ettiğiniz gibi ikinci yolu seçecekler ve aralarında ki en zayıf halka olan Neşe’nin ortadan kaldırılması gerekiyordu. Neşe’nin evine gidilip buzdolabında sakladığı insülin ilaçları oradan alınıp yerine başka ilaçlar konulacaktı. Kılık değiştiren Nedim, Neşe’nin evine gider ve ilaçları değiştirir. Çok geçmeden Neşe’nin ölüm haberi Ferhat ve Nedim’e komiser Galip tarafından bildirilir. Artık oyun bitmişti. Ferhat ve Nedim, hamlelerle dolu bu satranç oyunu kendilerinin kazandığı sanarak zafer turuna çıkmayı planlıyorlardı. Ancak unuttukları bir şey vardı. Gençlerin Neşe’yi ortadan kaldıracağını tahmin eden ihtiyar tilki Neşe’nin ölmemesi için gerekli önlemi almıştı.

Ve ŞAH MAT

Ferhat ve Nedim, yaşadıkları bu macera sonrası tatile çıkmak için hava limanına gelirler. Lambada müziği eşiliğinde aprondan ilerleyerek uçağa binerler. Hostesin ”Ne arzu ederdiniz” sorusuna büyük bir gururla, zafer kazanmış bir komutan edasıyla ”Viski” der iki arkadaş. Hostes ağır adımlarla viskiyi getirir. Ferhat ve Nedim viskileri tam yudumlayacakken hostes gözlerine takılır. Hostes Neşe’dir. İki arkadaş çok şaşkındır. Nasıl olur? Neşe ölmüştü. Neşe gülümseyerek ”Komiserin size komiserin bir mesajı var: Şah ve Mat

Kahramanlarımıza ne oldu? Diye sorarsanız bunun cevabını da filmin bitiminde ki konuşmalardan anlıyoruz. 16 ay süren dava delil yersizliğinden dolayı Ferhat ve Nedim serbest bırakıldı. Yerli Sherlock Holmes’imiz Galip komiser emekli olur. Neşe’de evlenip İzmir’e taşınır.

Filmi daha önce izlemeyen okuyucularımız varsa filmi kesinlikle tavsiye ederim. Hamlelerle dolu bir oyun, sürekli birbirlerine gol atan iki kişinin sürüp giden hikayesi. Filmin mekanı ve oyuncu kadrosu çok dar olmasına rağmen bir kaç sahne dışında gerçekliğe yakın bir senaryo söz konusu. Öyle arabaların birbirlerini kovaladığı, mermilerin havada uçuştuğu, dövüş sahnelerinin olduğu bir aksiyon filmi beklemeyin. Ancak şundan emin olun ki aksiyon sahnelerinin olmadığı filmde ki akıl oyunları sizi koltuğunuza yapıştırıp oyuncuların sırada ki hamlelerini merakla bekleyeceksiniz. Eğer ki filmin senaryosu çalıntı değilse Faruk Peker’e 1989 yılında ki film şenliklerinde mutlaka ödül verilmesi gerekirdi.

 

 

 

 

 

 

 

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Bunları Biliyor Muydunuz?

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.
Verified by MonsterInsights