Yeşilçam’ın Cesur Kızları
Türk Sineması 1980’li yıllara geldiğinde piyasaya çıkan, ismi Türk seyircileri tarafından duyulmaya başlayan oyunları incelediğimizde yeni oyuncuların güzellik yarışmaları, mankenlik, foto modellik gibi aktivite ve meslek gruplarından sinemaya geçiş yapıklarını görürüz. Güzellikleri, fizikleri yapımcıların dikkatini çekmiş ve yapılan mukavelerle Türk seyircisi yeni isimlerle tanışmıştır.
Banu Alkan’dan başlayalım. Aslen Hırvat olan ve gerçek adı da Remka Rebroyna olan Alkan’ın ailesi 1960’lı yıllarda Türkiye’ye gelir. Lise çağına gelen Alkan’ın en büyük hayali foto model olmaktır. Manken ajanslarında çalışmaya başlayan Alkan, reklam filmlerinde de oynamaya başlar. Oynadığı sabun reklamında yönetmen Memduh Ün’ün dikkati çeker. En büyük hayali gerçekleşen Alkan, sinema filmlerinde oynamaya başlar. İlk filmi 1975 yapımı Hayret 17 isimli filmdir. Yine aynı yıl Serdar Gökhan’ın başrol oynadığı İsyan filminde oynar. Ancak her iki filmde de üçüncü hatta dördüncü oyuncudan ileri gidemedi. Banu Alkan’ın tanınmasına ve yıldızının parlamasına neden olan film Taksi Şoförü filmi oldu. Kadir İnanır ile başrol oynadığı filmde sevdiği adamla evlilik hazırlığında olan bir kadını başka bir erkekle evlenmesi, eski aşkını unutamamasını konu alır. Taksi Şoförü filminde daha 18 yaşında olan, uzun sarı saçları, ince beli, düzgün fiziği ve renkli gözleriyle dikkatleri üzerine çeken Alkan, 1980’li yıllarda Kızgın Güneş, Onsuz Olamaz, Bataklıkta Bir Gül, Arzu, Sarı Bela gibi 27 filmde rol almıştır. Mayolu, küvet ve yarı çıplak cüretkâr sahnelerle dikkat çekerken Afrodit filmi onun için milat olmuştur. Bu filmden sonra Banu Alkan ‘’Afrodit’’ ismi verilmiştir. Alkan, 80’li yıllarda ülkemizin seks sembollerinden biri olmayı başarmıştır.
Banu Alkan gibi modellik ve reklam oyunculuğundan sinemaya transfer olan diğer bir isim de Serpil Çakmaklı’dır. Asıl adı Şener Dönmez olan ve mahkeme kararıyla ismini değiştiren Çakmaklı’nın ilk filmi Kemal Sunal’la birlikte rol aldığı ‘’Devlet Kuşu’’ filmi olmuştur. Esmer güzeli Çakmaklı özellikle saç modeliyle çok konuşuldu. Cüretkâr sahneleriyle dikkatleri çeken Çakmaklı, Türk seyircisinin hafızalarında yer etti.
1982 yılında Bulvar Gazetesi’nin düzenlediği Güzellik Yarışması’nın mavi gözlü, muhteşem fiziği ve güzelliğiyle Hülya Avşar kazanır. Ancak yarışmadan iki sonra evlenip boşandığı anlaşılınca tacı elinden alınır. Taç alınmasına alınmıştı ama bu olay Hülya Avşar’ın kariyerinin bitmesine değil şöhret basamaklarını hızlıca tırmanmasına neden olacaktır. 1983 yılında, Salih Güney ile kamera karşısına geçer ve ‘’Haram’’ filminde oynar. 80’li yıllarda en popüler ve en çok iş yapan oyuncu olmuştur Avşar kızı. Cüretkar sevişme sahneleri ve verdiği seksi pozlarla Türk erkeklerin en beğendiği isim olmayı başarmıştır. Şunu da rahatlıkla söyleyeyim ki hangi kadın oyuncunun afişleri, kartpostalları, dergi kapakları en fazla satılmış diye bir soru gelirse şüphesiz Hülya Avşar derim.
80’li yılların bir diğer yıldızı Ahu Tuğba’dır. seks sembolleri arasında gösterilen Ahu Tuğba, zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Daha 14 yaşındayken okul arkadaşıyla evlenen Ahu Tuğba’yı ilk keşfeden Metin Erksan olmuştur. İlk filminde daha 14 yaşında olan Ahu Tuğba, 1980’li yıllara geldiğimizde cüretkar sevişme sahnelerle ülkemizde anılan diğer bir seks yıldızı oldu. Yosma, Hayat Kadını, Zifaf, Taçsız Kraliçe, Lekeli Kadın gibi ses getiren filmlerde oynayan Tuğba, Erkekçe dergisine verdiği seksi pozlarla ününe ün kattı.
Tütün işçisi ailenin kızı olarak İzmir’de dünyaya geldi. Asıl adı Sabri Ocak’tır. Bir reklam şirketinde sekreterlik yaparken reklam ajansının arayan gazinocu Nuri bey, telefonda konuştuğu kızın sesini çok beğenir. Sesi de beğenilince gazinonun ışıklı tabelasında Sabriye Ocak yerine Harika Avcı olarak ismi yazılır. Harika Avcı, müzik kariyerinin yanında 80’li yıllarda sinemada da boy göstermeye başlar. 1978 yılında Kemal Sunal’la kamera karşısına geçer ve ‘’İyi Aile Çocuğu’’ filminde oynar. Kadir İnanır’la oynadığı ‘’Ateşdağlı’’ filmiyle ününe ün katar. Verdiği seksi ve cesur pozlarıyla o da Türk Sineması’nda 80’li yılların ‘’Seks Sembolü’’ haline gelir.
Uzun boyu, kıvırcık saçları, insanın bakmaya kıyamadığı gözleriyle 80’li yıllarda sinemamıza giren Yaprak Özdemiroğlu, 1988 yılına kadar 20 filmde rol alıp, 6 yıl sonra video filmiyle tekrar geri dönse de eski başarısını yakalayamaz. Havuz kenarında ki seksi pozlarla hala hafızalarımızda ki yerini koruyan Özdemiroğlu, 80’li yıllarda seks sembolü olan diğer bir sanatçı olmuştur.
